Savaş, ırk, etnik, cinsel ve cinsiyet ayrımcılığı ya da dini, ekonomik ve politik ötekileştirme nedeniyle her gün birçok insan anavatanını terk etmek zorunda kalıyor. Bunların arasında, ülkelerinin otoritelerine karşı sürekli bir mücadele içinde olan sanatçılar da var. Ezilenlerin sesi olmak ve toplumdaki temel sorunları ortaya çıkarmak sanatın görevi olduğundan, Avrupa’daki yaratıcı sektörün bu konuya özellikle dikkat etmesi ve bu sanatçıların daha iyi barındırılması için gerekli altyapıyı sağlaması gerekiyor. Sanatçılar, yalnızca birey olarak değil, aynı zamanda kültürlerinin koruyucusu olarak da sanatlarını icra etmeye devam edebilmelidir. Özerkliği tehdit altında olan bir halkın kültürünün yaşatılması sanat sayesinde olacaktır.